Cumhurbaskanlığı seçimiyle ilgi yapılan tartışmaları ilgiyle takip etmekteyim. Seçimi vaktinden bir yıl öncesinden başlatılan tartışmalarda bir çok şey yazıldı ve söylendi. Kimi zaman hayretle, kimi zamanda demokrasi adına endişeyle izlediğim beyanatlar oldu.

Seçimin nasıl yapılacağı Anayasamızda açık ve seçik tarif edilmiş olmasına rağmen, istemedikleri kişinin seçilmesini önlemek için muhalafet edenlerin antidemoratik yöntemleri tercih ve teklif etmeleri beni demokrasi adına korku ve dehşete sevk etti… Ne demek Meclis fes edilsin!.. Böyle bir önerinin ne manaya geldiğini biliyor musunuz..? Millet iradesiyle tecelli etmiş bir meclisi hangi yetkiye dayanarak fes etmeyi teklif ediyorsunuz!.. Kim hangi yetkiyle fes edecek..? Hani egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ibaresine inanarak yemin ediyor ant içiyordunuz..? Ettiğiniz andınızı ne çabuk unutup, yemininden döner oldunuz..? Milletin döneklere itibar etmeyeceğini bilmiyor musunuz..?

Bir yıl öncesinden başlattığınız muhalefet etme faliyetlerinizin başarısızlıgının suçunu neden demokratik sisteme yüklemeye çalışıyorsunuz…? İnandırıcı olmuyorsunuz. Mualifi olduğunuz gurup sizi millet huzurunda antidemokratik yöntemi tercih edenler durumuna düşürüp, oyuna getiriyor, anlamadınız mı..? Günü kotaramadığınız gibi, geleceği ipotek ettirdiğinizin farkında değil misiniz..?

İstemediğiniz kişi her şeye rağmen Çankaya köşküne çıkmış olsa dahi, önümüzdeki seçimlerde millet iradesine güvenerek Çankayadan azıl edecek çoğunlugu sağlama yolunu neden tercih etmiyorsunuz..? Milletten alacağınız yetkiye dayanarak, demokratik kurallar içinde Çankayadan indireceğinize dair vereceğiniz sözle çoğunluğu elde etemeyi neden düşünmüyorsunuz. Yeter ki… vereceğiniz söz daha önceden verilmiş sözlere benzemesin. İstemediği kişi Cumhurbaşkanı olunca Çankayadan alaşağı edeceğine dair söz verdiği halde, halkının çıkarları adına sözünden cayanlara benzemeyin sözünüzün arkasında durup güven tazeleyin.

Demokrasiye inanmış hanımlar, beyler: Türkiyede demoktratik sistemin yerleşmesi için can verilip bedel ödendiğini hepimiz biliriz… Her ne kadar demokratik olgunluk seviyesine erişmemiş olsakda ödenen bedel hatırına, halkın tecelli eden iradesi adına demokratik sisteme sahip çıkmalıyız. Hiç bir ayrım yapmadan Cumhuriyetin tüm değer ve ilkelerini sahiplenip millet iradesine saygılı olup mücadelemiz demokratik kurallar içinde olmalı. Demokratik haklari teknokrat hakki, yada özel seçilmiş azınlık hakları olarak değil, tüm vatandaşların edindiği haklar olarak görmeli ve muhalefet ederken kendi kuralları içerisinde demokratik yolları tercih etmeliyiz. Vatan sevgisinin bu duyguyu sağlayacağı düşüncesindeyim.