Ülkücü camia’nın tanınan simalarından, benim de kendisini 12 Eylül döneminde Frankfurt’ta “Türk Federasyon” yöneticisi iken tanıdığım Mustafa Karahan beyle Filistin konusunda kısa bir diyaloğumuz oldu.

Bildiğiniz gibi birinci Cihan harbinde Arapların bizi satarak Edmun Allenby’in Kudüs’e girmesine zemin hazırlaması bir vakıadır.

Peki biz Araplara ne kötülük yaptık da bizi satarak, Abdulhamit’i dız dıvlak ortada bırakıp, arkamızdan vurdular? Bizi hangi Arap sattı? Sokakta ki Arap mı, yoksa Mekke şerifi mi, kim sattı?

Yaklaşık 400 sene boyunca himayemiz altında Peygamber emaneti muamelesi gören Araplara ne oldu da, bizi sırtımızdan hançerlediler gibi bir çok suali çok gerilere götürmeden, dün gibi yakın dönemi 9 maddelik bir sorgulamayla helâlleşmek istemiş Mustafa Karahan bey.

İşte size Mustafa beyin Filistin konusunu sorgulama zamanı dediği 9 maddelik değerlendirmeleri;
1. 1960/70’li yıllarda Türk teröristler Filistin’deki eğitim kamplarında eğitiliyordu.
2. Filistin, ilk günden bu yana sözde Ermeni Soykırımı konusunda Ermeniler tarafında yer aldı.
3. Filistin, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nda ve o günden bu güne Kıbrıs meselemizde Yunanistan’ın yanında yer aldı.
4. Filistin, Ermenistan’ın soykırımı yaparak işgal ettiği Karabağ toprakları Ermenistan’ındır dedi.
5. Filistin, Kıbrıs Rum Kesimi ile doğalgaz anlaşması yaptı.
6. Filistin, Doğu Akdeniz konusunda Kıbrıs Rum Kesimi, Yunanistan ve Türkiye’yi Doğu Akdeniz’de boğmak isteyen emperyalist ülkelerin yanında yer aldı.
7. Filistin, Azerbaycan Ermenistan savaşında Ermenistan’ın yanında yer aldı.
8. Filistin, PKK özgürlük savaşçısı bir örgüttür diyerek, onbinlerce sivil, asker, polis vatandaşımızı şehit edenlere, Türkiye’nin bölünmesine destek oluyor.
9. Filistin, Doğu Türkistan’da Uygur Türkleri’ne yaptığı zulümde zalim Çin’in yanında yer alıyor.

Daha ne sayayım?..
Ben beni bildim bileli Filistin konusu, onlar her ne yaparsa yapsın Türkiye’nin ana meselesidir.

Bu konu artık ciddi ciddi sorgulanmalıdır!

Filistin halkına yapılan zulme karşı çıkılmasına kesinlikle itirazım sözkonusu olamaz.
Ancak..!! bugün geldiğimiz noktada, her olay sonrası itiraz etme ve konuyu sıradan bir konu gibi gündeme getirme dışında çözüm odaklı ciddi politikalar geliştirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bugüne kadar yürütülen politikalar ve karşı çıkışlar sonunda maalesef bir sonuca ulaşılamıyor. Hep yapanın yanına kâr kalıyor.

Mustafa Karahan bey, Filistin konusu üzerinden 1. Cihan harbinde bizi arkadan hançerleyen Araplarla helâlleşmeyi Mahşere bırakmak istememekte tabi ki haklı.

Helâlleşme gerçekleşmesede zalimin zulmüne karşı büyük devlet olmanın gereklerini yerine getirmek ve Türk milletinin kültür ve medeniyet kotlarında bulunan vicdan ve merhamet duygusuyla hareket ederek, gönül coğrafyalarımıza sahip çıkma konusunda mutabık kaldık Mustafa beyle.